Bidly
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Ölmeden önce Allah�a ulaşmak

Aşağa gitmek

Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Empty Ölmeden önce Allah�a ulaşmak

Mesaj tarafından By_Çeri 22.08.08 5:13

Ölmeden önce Allah�a ulaşmak


Sual: Bazıları,
Kur�anda geçen her hidayet kelimesini, ruhun ölmeden önce Allah�a
ulaşması olarak tarif ediyorlar. Bu manada bir âyet veya hadis var
mıdır? Allah�a ulaşmak ne demektir?
CEVAP
Hayır, o manada bir âyet ve hadis yoktur. Hiçbir İslâm âlimi de, böyle bir şey söylememiştir.

Hidayet;

doğru yol, hak yol, İslamiyet demektir. Zıttı dalalettir. Hakkı hak,
bâtılı bâtıl olarak görüp doğru yola girmek. Dalâletten ve bâtıl yoldan
uzaklaşmak, iman etmek, Müslüman olmak demektir.

Esma-i hüsnadan olan Hâdi ve Mehdi, hidayet eden, doğru yola ileten demektir.

Allah�a
ulaşmak diye bir tabir yok, Allah�a kavuşmak tabiri vardır. Bu da
ölmeden önce ruhun Allah�a ulaşması değildir. Tefsir âlimleri Allah�a
kavuşmayı şöyle açıklıyorlar:

[Dirilmeyi inkâr edip, hesap için] Bize kavuşmayı ummayanlar, [ahiretten gafil oldukları için] dünya hayatına razı olup [dünyayı ahirete tercih ederek] bununla rahatlayanlar ve âyetlerimizden [Yaratanın varlığını gösteren delillerden] gafil olanlar, işledikleri [günahlar] yüzünden Cehenneme gideceklerdir.) [Yunus 7-8] (Öldükten sonra Allah�a kavuşmayı inkâr, dirilmeyi inkârdır.)

Hidayet kelimesi geçen âyetlerden bazılarının mealleri:
(İnne hüdallahi hüvel hüda = Allah�ın hidayet yolu [İslamiyet] doğru yolun tâ kendisidir.) Bu âyetin Türkçe�ye uygun tercümesi şöyledir: (Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur.) [Bekara120]

(
İnnelhüda, hüdallahi = Doğru yol, şüphesiz Allah�ın yoludur.) [Al-i İmran 73]

(
Ülaikellezine, hedahümullahü = İşte onlar, Allah'ın hidayete eriştirdiği [doğru yola ulaştırdığı] kimselerdir.) [Zümer 18]

(
Vellezine-h-tedev zadehüm hüda = Hidayete erenlerin [Doğru yola girenlerin] Allah hidayetlerini artırır.) [Muhammed 17]

(
Ve men yü�min billahi yehdi kalbehü = Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini hidayete [doğruluğa] ulaştırır.) [Tegabün 11]

(
Ve yezidullahüllezine-h-tedev hüda = Allah, hidayete [imana] kavuşanların hidayetini artırır.) [Meryem 76]

(
Vallahü yehdi men yeşâü ila sıratım müstekîm = Allah dilediğini doğru yola hidayet eder [eriştirir.]) [Bekara 213]

(
Seyehdihim = Onları hidayete erdirir [doğru yola kavuşturur.]) [Muhammed 5]

(
Hedena li heda ve ma künna li nehtedi = Eğer Allah bize hidayet vermeseydi kendiliğimizden hidayete kavuşamazdık.) [Araf 43]

(Ülaikellezine-ş-terev-üd-dalate bil hüda = Onlar doğruluk yerine sapıklığı satın alanlardır.) [Bekara 175]

(
İnneke la tehdî men ahbebte velakinnallahe yehdî men yeşâü = Sen sevdiğini hidayete eriştiremezsin [Müslüman yapamazsın], Allah ise, dilediğine hidayet verir.) [Kasas 56]

(
Vallahü la yehdil kavmezzalimin = Allah zalimleri hidayete kavuşturmaz.) [Tevbe 9]

(
Leyse aleyke hüdahüm = Onları hidayete erdirmek senin vazifen değildir.) [Bekara 272]

Hidayetle ilgili birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız, hidayete [doğru yola] kavuşursunuz.) [Darimi, Beyheki, İbni Adiy, Münavi]

(Rabbim
vahyetti ki: Ey Resulüm, Eshabın gökteki yıldızlar gibidir. Bazısı daha
parlaktır. Onlardan birine uyan hidayet üzeredir.)
[Deylemi]

(Birinin hidayetine
[imana gelmesine] sebep olan Cennete girer.) [Buhari]

(Hidayete kavuşturmak, dalaletten uzaklaştırmak için çalışan salih âlimlerin sohbetinde bulunun.)
[İ. Maverdi]

Hidayet ne demektir?
Sual:
14 asırdır gelen İslam âlimleri, hidayet kelimesini doğru yol olarak tercüme etmişlerdir. Hâlbuki hidayet, dünyada Allah�a ulaşmak demektir. Öyle değil mi?
CEVAP
Asla
öyle değil. Burada bütün İslâm âlimleri suçlanmakta, hâşâ hidayet
kelimesine yanlış mana vermekle suçlanmaktadır. Halbuki Allahü teâlâ, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruyor. Peygamber efendimiz, (Âlimler, benim ve diğer Peygamberlerin vârisleridir) buyuruyor.

Bugüne
kadar, hiçbir İslam âlimi, hidayeti Allah�a ulaşmak olarak
bildirmemiştir. Dört mezhebin kurucusu (İmam-ı a'zam, imam-ı Malik,
imam-ı Şafii, imam-ı Ahmed) gibi büyük âlimler, mezhepteki büyük
âlimler, mesela imam-ı Gazali, imam-ı Rabbani, imam-ı Ebu Yusuf, imam-ı
Muhammed, imam-ı Nevevi gibi âlimler, Seyyid Abdülkadir-i Geylani,
Cüneyd-i Bağdadi gibi yüzlerce kerameti görülen velilerden hangisi,
hidayet kelimesi Allah'a ulaşmaktır demiştir? Hangi müfessir tefsirinde
hidayeti Allah'a dünyada ulaşmak diye bildirmiştir? Binlerce âlimden
biri gösterilemez.

İslam âlimlerine düşmanlığın sebebi nedir?
Sebebi hidayeti İslamiyet olarak bildirmeleri ve dinin emir ve
yasaklarını aynen Resulullah efendimizin bildirdiği gibi açıklamaları
değil mi? Niye İslam âlimleri ölçü alınmıyor da, sapık kimseler ölçü
alınıyor?

Bugüne kadar İslam dini eksik mi geldi? Bazı
sapıklar, hocamız gelene kadar İslamiyet eksikti o tamamladı diyorlar.
1400 yıldır İslamiyet eksik mi geldi? Hâşâ Allahü teâlâ mı eksik
bildirdi? Hâşâ, Peygamber efendimiz mi eksik bildirdi, eksik mi
açıkladı?

Hidayet
yol demek değildir. Yani sebil ve
sırat demek değildir. Köprü falan değildir. Hidayet = İslamiyet
demektir. İslamiyet ise Allahü teâlânın gösterdiği doğru yol demektir.
Onun için hidayete doğru yol deniyor. Zıddı da, dalalettir,
sapıklıktır.

Hidayet;
Hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak
görüp doğru yola girmek, dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak, iman
etmek, Müslüman olmak demektir.

Hidayet, Allah�ın istediği
dindir, Allah�ın istediği yoldur. Yol kelimesi bunu güzel açıkladığı
için bütün İslam âlimleri yol olarak bildirmişlerdir. Piyasadaki yanlış
doğru bütün mealler hidayete, doğru yol anlamını vermişlerdir. Yani
İslamiyet demişlerdir. Ulaşmak diye bir ucube meydana getirmemişlerdir.


Hidayet İslamiyet�e girme, İslamiyet�i kabul etmek demektir.
İslamiyet ise doğru yoldur. O halde hidayet doğru yol demektir. İki
âyet-i kerime meali:
(Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Allahü teâlâ dilediğine hidayet verir.) [Kasas 56]

(Allah, kime hidayet etmek isterse, onun göğsünü İslamiyet için genişletir.)
[Enam 125]

İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ, beni âlemlere rahmet ve hidayet için gönderdi.) [Ebu Nuaym]

(Hidayet
benim elimde değildir. Şeytan da Allahü teâlânın yasak kıldığı şeyleri
süslü, cazip gösterir. Saptırmak da onun elinde değildir.)
[İ.Adiy]

İmanın şartı yedi değildir
Sual:
(Ruhun Allah'a ulaştırılmasına inanmak imandır. İmanın şartı 7 dir. Şer Allah�tan değil, nefstendir) demek doğru mudur?
CEVAP
Şer
nefisten demek, Allahü teâlânın yaratıcılık sıfatına ortak olanlar var
demektir. Allahü teâlâ, günahlarımız sebebiyle bize bela gönderiyor,
belayı biz yaratmıyoruz, biz cezaya layık oluyoruz, Allahü teâlâ da
ceza veriyor. Allah kullarına zulmetmez.

Allahü teâlâ şöyle buyuruyor:
(Kendilerine
bir iyilik dokununca, "Bu Allah'tan" derler; başlarına bir kötülük
gelince de "Bu senin yüzünden" derler. Küllün min indillah
[Hepsi Allah�tandır] de, bunlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar.) [Nisa 78]

Sual:
İman hadisinin Arapça�sının sonunda Allah'a ölmeden önce ulaşmak ifadesi yok mu? Türkçe�ye çevirenler bunu ilave etmemiş mi?
CEVAP
Yalanın böylesi de hiç görülmemiştir. Ölmeden önce Allah�a ulaşılmaz.İman hadisinin Arapça�sı şöyledir:
(Amentü
billahi ve Melaiketihi ve Kütübihi ve Rüsülihi vel Yevmil-ahiri ve bil
Kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ vel-basü badelmevti hakkun.
Eşhedü en La ilahe illallah ve Eşhedü enne Muhammeden abdühu ve
resulühü)
[Buhari, Müslim, Nesai]

Şerrihi minallahi teâlâ = Şer de Allah�tandır deniyor. Bu meşhur hadis nasıl inkâr edilir ki?
By_Çeri
By_Çeri
Kurultay
Kurultay

Mesaj Sayısı : 399
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/04/08

Kişi sayfası
Emsal Bar:
Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Left_bar_bleue100/100Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Empty_bar_bleue  (100/100)

https://www12.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Empty Geri: Ölmeden önce Allah�a ulaşmak

Mesaj tarafından By_Çeri 22.08.08 5:14

Türkçesi de şu:
(Ben Allah�a ve meleklere ve kitaplara ve peygamberlere ve ahiret gününe,
[yani Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana]
ve kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna ve ölüme, öldükten sonra
dirilmeye iman ettim. Allah�tan başka ilah olmadığına ve Muhammed
aleyhisselamın Onun kulu ve resulü olduğuna şehadet ederim.)
[Buhari, Müslim, Nesai]

Sual:
Yunus 7-8 de, Eğer kişi Allah'a ulaşmayı dilemezse ateşe gider denmiyor mu?
CEVAP
Tefsir âlimleri Allah�a kavuşmanın ne demek olduğunu şöyle açıklıyorlar:
([Dirilmeyi inkâr edip, hesap için] Bize kavuşmayı ummayanlar, [ahiretten gafil olduklarından dolayı] dünya hayatına razı olup [dünyayı ahirete tercih ederek] bununla rahatlayanlar ve âyetlerimizden [Yaratanın varlığını gösteren delillerden] gafil olanlar, işledikleri [günahlar] yüzünden Cehenneme gideceklerdir.) [Yunus 7-8] (Öldükten sonra Allah�a kavuşmayı inkâr, dirilmeyi inkârdır. Ölmeden önce Allah�a kavuşulmaz.)

Sual:
Nisa 79 da hayır Allah'tan, şer nefsinizdendir buyuruluyor mu?
CEVAP
Hâşâ
nefsimiz yaratıcı değildir, şerri de yaratamaz, hayrı da. Her şeyin
yaratıcısı yalnız Allahü teâlâdır. Kur�an-ı kerimde mealen buyuruluyor
ki:
(Her şeyin yaratıcısı Allah�tır.) [Zümer 62, Mümin 62]

(Sizi de, işlerinizi de yaratan Allah�tır.) [Saffat 96]

(Rabbin, kendi istediğini yaratır, dilediğini seçer. Onların seçim hakkı yoktur.) [Kasas 68]

Kul belayı hak ederse, Allahü teâlâ da ona bela gönderir. İşte bir âyet meali:
(Başınıza gelen bir bela, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. [Bununla beraber] Allah çoğunu affeder.) [Şura 30]
(Demek
ki bela, günahlarımız yüzünden gönderiliyor. Ama gönderen yine
Allah�tır. Âyetin devamında, Allah çoğunu affeder deniyor. Demek ki
belayı gönderen Odur, çoğunu da affediyor.)

(Sana gelen her iyilik, Allah�ın [bir ihsanı olarak] gelmekte, her kötülük de [günahlarına karşılık olarak] kendinden gelmektedir.) [Nisa 79]
(Bundan önceki âyette, Şerri de Allah yaratır
buyuruluyor. Bu âyette ise, günahlarınız yüzünden kötülük geliyor
buyuruluyor. Ama gönderen, kötülüğü yaratan yine Allahü teâlâdır.)

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kaderin, hayrın ve şerrin Allah�tan olduğuna inanmayan mümin değildir.) [Tirmizi]

Allah�a kavuşmayı inkâr
Sual:
Kur�anda (Allah�a kavuşmayı inkâr eden kâfir olur)
deniyor. Allah�a kavuşmak nedir? İmanın şartı 7�dir diyenler, (Allah�a
dünyada kavuşmayı kabul etmeyen kâfirdir) diyorlar. Bu ne demektir?
CEVAP
Din
yeni gelmedi. Dinde bilinmeyen bir husus yoktur. Dinin sahibi var,
Peygamberi var. Onların emir ve yasakları var. Allah Resulünü devreden
çıkarmak, Onun bildirdiklerine inanmamak, açıklamalarını beğenmemek
dinsizliktir.

Allah�a kavuşmanın ne demek olduğunu, Resulullah ve Onun vârisleri şöyle açıklıyor:

Allah�a
kavuşmayı inkâr etmek, dirilmeyi inkârdır, Cenneti, Cehennemi, yani
ahireti inkârdır. Allah�ın manevi huzuruna çıkmayı inkârdır.

Likaullah yani Allah kavuşmakla ilgili bazı âyet mealleri şöyledir:
(Köşeli parantez içindeki açıklamalar Beydavi, Celaleyn, Medarik, Kurtubi gibi muteber eserlerden alınmıştır.)

(Allah�a
[Rahmetini umup azabından korkarak, Onun rızasına] kavuşmak isteyen, bilsin ki Allah�ın tayin ettiği o vakit [ahiret] elbette gelecektir.) [Ankebut 5] (Kavuşma günü ahirettir.)

(Ey insan, sen Rabbine çalışıp çabalarsın, sonunda
[ahirette] Ona kavuşacaksın.) [İnşikak 6] (Hayır ve şer ne yaptıysan kıyamette onların karşılığına kavuşacaksın [Beydavi])

(Denilir ki: Bu güne
[kıyamet gününe] kavuşacağınızı unuttuğunuz [inkâr ettiğiniz] gibi, biz de bugün [Kıyamet günü] sizi unuturuz [Cezalandırırız]. Yeriniz ateştir, yardımcılarınız da yoktur. [Sizi Cehennem azabından hiç kimse kurtaramaz]) [Casiye 34]

(Bu güne kavuşmayı unutmanızın
[inanmayışınızın] cezasını şimdi görün. İşte biz de sizi unuttuk [Azaba maruz bıraktık], yaptıklarınıza karşılık ebedi azabı tadın!) [Secde 14] (Ahiret gününe kavuşmayı inkârın, dirilmeyi inkâr olduğu bildiriliyor.)

(Allah'a kavuşmayı
[dirilmeyi] yalanlayanlar, gerçekten hüsrana uğramışlardır. Kıyamet günü ansızın gelince onlar, günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak, "Dünyada yaptığımız kusurlardan dolayı yazıklar olsun bize" derler. Bakın yüklendikleri günah ne kötüdür.) [Enam 31]

(
�[Ölüp] toprakta kaybolduğumuz zaman, gerçekten biz yeniden yaratılacak mıyız� derler. Doğrusu onlar Rablerine kavuşmayı [dirilmeyi] inkâr ediyorlar.) [Secde 10] (Allah�a kavuşmayı inkârın, dirilmeyi inkâr olduğu bildiriliyor.)

(Sabır
ve namazla Allah�a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarına,
Ona döneceklerine inanan ve Allah�tan korkanlardan başkasına namaz
elbette ağır gelir.)
[Bekara 45,46] (Allah�tan geldik, Ona döneceğiz âyetinde olduğu gibi, burada da Ona dönmekten kasıt dirilmektir, Ona kavuşmak da manevi huzuruna çıkmaktır.)

(İstikbal
[ahiret] için hazırlıklı olun, Allah'tan sakının. Ona, hiç şüphesiz kavuşacağınızı [dirilerek manevi huzuruna çıkacağınızı] bilin, bunu inananlara müjdele.) [Bekara 223]

(Allah�a
[Onun rahmetine, yardımına] kavuşacağını
bilenler ise: �Nice az topluluk çok topluluğa Allah�ın izniyle üstün
gelmiştir, Allah sabredenlerle beraberdir� dediler.)
[Bekara 249]
[Dirilmeyi inkâr edip, hesap için] Bize kavuşmayı ummayanlar, [ahiretten gafil olduklarından dolayı] dünya hayatına razı olup [dünyayı ahirete tercih ederek] bununla rahatlayanlar ve âyetlerimizden [Yaratanın varlığını gösteren delillerden] gafil olanlar, işledikleri [günahlar] yüzünden Cehenneme gideceklerdir.) [Yunus 7,8]

(Eğer
Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de acele
verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize
kavuşmayı ummayanları
[ahireti, dirilmeyi inkâr edenleri] biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.) [Yunus 11] (Ayrıca, bu âyette hayrın ve şerrin Allah�tan olduğu bildiriliyor.)

(Allah, bütün işleri idare eder, âyetleri tafsilatlı olarak beyan eder, tâ ki Rabbinize kavuşacağınızı kesin olarak bilesiniz.)
[Rad 2] (Öldükten sonra dirilmek ve ahiret hayatı var.)

(Allah�ın âyetlerini ve Ona kavuşmayı inkâr edenler, rahmetimden ümitlerini kesenlerdir. Onlar için acıklı azap vardır.)
[Ankebut 23]

(Kendi
kendilerine, Allah�ın, gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları
ancak hak olarak ve belli bir süre için yarattığını hiç düşünmediler
mi? İnsanların birçoğu, Rablerine kavuşmayı gerçekten inkâr ediyorlar.)
[Rum 8] (Ölümden sonra dirilmeyi inkâr edenler var deniliyor.)

(Elbette onlar
[kâfirler] Rablerine kavuşma [öldükten sonra dirilme] konusunda şüphe içindedirler.) [Fussilet 54] (Burada da Allah�a kavuşmak dirilmek demektir.)

(Allah
onları toplayacağı günde, sanki onlar dünyada gündüz bir parça
kalmışlar da aralarında tanışıyorlarmış gibi olacak. Allah'ın huzuruna
çıkacaklarını inkâr edip de, hidayete kavuşmayanlar, elbette en büyük
ziyana uğramış olacaklardır.)
[Yunus 45]

(Rabbine
[Ahirette Onun rızasına] kavuşmayı arzu eden kimse, salih amel işlesin ve Rabbine kullukta hiçbir şeyi ortak koşmasın.) [Kehf 110]
Şimdi de Allah�a kavuşmak hususunda Resulullah efendimizin açıklamalarına bakalım:
(Hastalıktan
dolayı sızlayan mümine hayret ederim. Eğer hastalıktaki mükâfatı
bilseydi, ölüp, Allah�a kavuşuncaya kadar hasta kalmak isterdi.)
[Taberani]

(Allahü teâlâya ihlâsla ibadet eden ve şirk koşmadan Ona mülaki olana
[kavuşana] Cennet vacib olur. Allah�a şirk koşarak mülaki olana da Cehennem vacib olur.) [Hâkim](Demek ki kâfir olan da Allah�a kavuşuyor, yani diriliyor.)

(Müslümanın
her iyiliği için, on katından yedi yüz katına kadar sevap yazılır. Her
günahı için ise bir misli yazılır. Allah�a kavuşuncaya
[kıyamete] kadar böyle devam eder.) [Müslim]

(Bir tüccar, alacaklarını tahsil eden adamına, �Borcunu veremeyecek fakirden alma, onu hoş gör� derdi. Allah�a kavuşunca
[ahirette], Allah da onu hoş görüp, affetti.) [Buhari]

(Mümin için, Allah�a kavuşmadan
[ölmeden], rahat yoktur.) [Müslim]

(Bir
Müslüman, �Sübhanallahi ve bihamdihi ve estağfirullah ve etübü ileyh�
derse, bu söz arşa asılır ve o kimse Allah�a kavuşuncaya
[ahirete] kadar sahibinin işlediği hiçbir günah onu silmez ve o, söylediği gibi mühürlü olarak kalır.) [Taberani]

(Bela müminin bedeninde, malında ve evladında devam eder. Tâ ki üzerinde hiç bir günah kalmadan Allah�a kavuşuncaya
[ahirete] kadar.) [Hâkim]

(En çok gıpta edilen mümin, yükü hafif olan, namazını doğru kılan, Allah�a kavuşuncaya
[ahirete] kadar
kendisine yetecek az rızka sabreden, kulluk vazifesini güzel bir
şekilde yerine getiren, halk arasında fazla tanınmayan, musibeti
dünyada iken verilen, mirası ve ardından ağlayanı az olan kimsedir.)
[Tirmizi, İbni Mace]

(Allah�ım, sana kavuşana
[ahirete] kadar dünyadan ihtiyaç bağlarımı kopar.) [Ebu Nuaym]

(Hiç kimsenin bende bir hakkı olmadığı halde Rabbime kavuşmak isterim.)
[Ebu Davud]

(Allahü
teâlâ, kıyamette Müslümanlara, �Bana kavuşmayı arzu eder miydiniz?�
buyurur. Onlar �Evet� derler. Allahü teâlâ, �Niçin� diye sorar. Onlar,
�Affını umardık� derler. Allahü teâlâ, �Ben de sizi affettim� buyurur.)
[İ. Ahmed]

(Allahü teâlâ buyurdu ki: Oruçlunun iki sevinci vardır. Biri iftar zamanı, diğeri orucu ile bana kavuştuğu zaman.)
[Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai]

(Her gün bir öncekinden kötü olur. Rabbinize kavuşana
[kıyamete] kadar böyle devam eder.) [Buhari]

(Allahü teâlâ buyurdu: Bana kavuşmak isteyen kuluma ben de kavuşmak isterim. Bana kavuşmaktan hoşlanmayandan ben de hoşlanmam.)
[Buhari, Müslim, Tirmizi, Darimi]

Âişe validemiz bildirir:
Resulullah, �Kim Allah�a kavuşmak isterse, Allah da ona kavuşmak ister. Kim Allah�a kavuşmak istemezse, Allah da ona kavuşmak istemez� buyurdu.[Âişe
validemiz, Allah�a ancak ölmekle kavuşulacağını bildiği için] Ya
Resulallah, ölümü sevmediği için mi kavuşmak istemez? Eğer öyle ise
hepimiz ölümü sevmeyiz, dedim. Resulullah buyurdu ki:
(Hayır, öyle değil. Mümine Allah�ın rahmeti, rızası ve Cenneti müjdelendiği zaman Allahü teâlâya kavuşmak ister [ölüm ona kötü gelmez];
işte o zaman Allah da ona kavuşmak ister. Kâfire Allah�ın azabı, gazabı
haber verildiği zaman Allah�a kavuşmaktan hoşlanmaz; Allah da ona
kavuşmaktan hoşlanmaz.)
[Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, İbni Mace]

Bu
hadis-i şeriflerin hepsi de, Allah�a kavuşmanın, dirildikten sonra
Allah�ın manevi huzuruna çıkmak olduğunu bildirmektedir. Tek istisnası
yoktur.

Meşhur Cibril hadisi de, imanın İslam�ın şartlarını açıklayıp, şerrin de Allah�tan olduğunu bildiriyor:
Hazret-i Ömer anlatır:
Bir gün, Resulullahın yanında oturuyorduk. Tanımadığımız bir adam gelip sordu:
- İslam ne demektir ya Resulallah?
-
Kelime-i şehadet söylemek, her gün beş kere namaz kılmak, Ramazan
ayında oruç tutmak, zekât vermek ve gücü yeterse Hacca gitmek.

- Doğru söyledin. İman ne demektir? [Biz bu kimsenin hem sorup hem de doğru diye tasdik etmesine hayret ettik.]
-
İman, Allah�a ve Meleklere ve Kitaplara ve Peygamberlere ve kıyamet
gününe ve hayrın şerrin, Allah�ın takdiri ile olduğuna inanmaktır.

- Doğru söyledin. İhsan ne demektir?
- Allahü teâlâya, Onu görür gibi ibadet etmendir. Sen Onu görmüyor isen de, O seni hep görmektedir.

- Kıyamet günü ne zaman olacaktır?
- Bunu, kendisinden sorulan, sorandan daha iyi bilmez.

Kıyametin alametlerini sordu. Resulullah da bildirdi. O kimse gittikten sonra, Resulullah bize dönerek, (Bunları sorup giden, Cebrail aleyhisselam idi. Size dininizi bildirmek için gelmişti) buyurdu. (Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi)
By_Çeri
By_Çeri
Kurultay
Kurultay

Mesaj Sayısı : 399
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/04/08

Kişi sayfası
Emsal Bar:
Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Left_bar_bleue100/100Ölmeden önce Allah�a ulaşmak Empty_bar_bleue  (100/100)

https://www12.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz