Mutezile, cebriyeci ve ateist
1 sayfadaki 1 sayfası
Mutezile, cebriyeci ve ateist
Mutezile, cebriyeci ve ateist
İmam-ı a�zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar:
(Allah varsa, var olan görülür. Varsa ispat et.)
Akılcı olan mutezile sorar:
(Cehennemde ateş var. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Şeytana ceza vermek mümkün mü?)
Cebriyeci de sorar:
(Sen irade-i cüziyye var diyorsun. Her şeyin hâlıkı Allah iken insan ne yapabilir ki?)
İmam-ı a�zam hazretleri, yerden 3 avuç nemli toprağı top gibi yapıp, her topu birine atar.
Üçü de, durumu kadıya şikâyet eder. Kadı niye çamur topu attığını sorar.
İmam-ı a�zam hazretleri der ki:
Bunlar bana soru sordu ben de cevap verdim. Ateist,
Allah varsa, var olan şeyin görünmesi gerekir demişti. Toprak başımı
acıttı dedi, madem ağrı var, ağrıyı göstermesi lazımdır. Ağrıyı bile
göremeyen Allah�ı nasıl görebilir ki? Ateist akılsızdır, aklı varsa
göstermesi gerekir. Ruh da akıl gibi görünmez, ama yaptıklarından
anlaşılır. Kâinatın var olması da onun bir yaratıcısının olması
gerektiğini gösterir.
Mutezile olan ise, topraktan
yaratılmış olduğu halde, çamur toptan etkilendi. Toprak topraktan
etkilendiğine göre ateş de ateşten etkilenir. Demir testeresi demiri
kestiği gibi, ateş de ateşi yakar.
Cebriyeci ise, (Allah
her işi zorla yaptırır) diyordu. O zaman o toprağı Allah attı, bu beni
niye şikayet ediyor? Kendi kendini yalanlamış oluyor.
Ustasız yapılan kayık
Hazret-i
İmamın böyle kısa cevaplar verdiği çoktur. Mesela bir ateistle saat
onda buluşup münazara etmek üzere anlaşırlar. Hazret-i İmam kasten
toplantıya bir saat kadar geç gelir. Gecikince, ateist, (Bakın imamınız
korktu gelemiyor) der, gelince de niye geç kaldın diye sorarlar. O da, (Kayık
yoktu. Irmaktan geçemedim, bir de baktım ki, ağaçtan kopan dallar
kendiliğinden bir kayık oluverdi, ben de binip geldim, ondan geciktim)
der. Ateist, gülmeye başlar, (Gördünüz mü nasıl yalan söylüyor, hiç
kendiliğinden, bir ustası olmadan kayık yapılır mı?) der. Hazret-i İmam
hemen taşı gediğine koyup, (Bre ateist, bir kayık bile ustasız kendiliğinden olamazsa, bu koca kâinat kendiliğinden nasıl var olur?) diyerek ateistle münazara bile etmeden galip gelir.
Sayıların sonu olmaz
Yine
bir ateist, (Allah var ise, başlangıcı olmadığı gibi, sonsuz da olamaz,
yani Allah ezeli ve ebedi değildir) der. Hazret-i İmam, 1�den önce sayı var mı? der. O da yok der. (Sayıları sonuna kadar say bakalım) der. O da, epey saydıktan sonra, bırakır. Hazret-i İmam, (Devam et, sonuna kadar say) der. Ateist, (Milyon, milyar, trilyon, katrilyon� Bunun sonu olmaz) deyince, Hazret-i İmam, (Sayıların bile 1�den öncesi ve sonu olmadığına göre, kâinatı yoktan yaratan ezeli ve ebedi olmaz mı?) der.
İmam-ı a�zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar:
(Allah varsa, var olan görülür. Varsa ispat et.)
Akılcı olan mutezile sorar:
(Cehennemde ateş var. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Şeytana ceza vermek mümkün mü?)
Cebriyeci de sorar:
(Sen irade-i cüziyye var diyorsun. Her şeyin hâlıkı Allah iken insan ne yapabilir ki?)
İmam-ı a�zam hazretleri, yerden 3 avuç nemli toprağı top gibi yapıp, her topu birine atar.
Üçü de, durumu kadıya şikâyet eder. Kadı niye çamur topu attığını sorar.
İmam-ı a�zam hazretleri der ki:
Bunlar bana soru sordu ben de cevap verdim. Ateist,
Allah varsa, var olan şeyin görünmesi gerekir demişti. Toprak başımı
acıttı dedi, madem ağrı var, ağrıyı göstermesi lazımdır. Ağrıyı bile
göremeyen Allah�ı nasıl görebilir ki? Ateist akılsızdır, aklı varsa
göstermesi gerekir. Ruh da akıl gibi görünmez, ama yaptıklarından
anlaşılır. Kâinatın var olması da onun bir yaratıcısının olması
gerektiğini gösterir.
Mutezile olan ise, topraktan
yaratılmış olduğu halde, çamur toptan etkilendi. Toprak topraktan
etkilendiğine göre ateş de ateşten etkilenir. Demir testeresi demiri
kestiği gibi, ateş de ateşi yakar.
Cebriyeci ise, (Allah
her işi zorla yaptırır) diyordu. O zaman o toprağı Allah attı, bu beni
niye şikayet ediyor? Kendi kendini yalanlamış oluyor.
Ustasız yapılan kayık
Hazret-i
İmamın böyle kısa cevaplar verdiği çoktur. Mesela bir ateistle saat
onda buluşup münazara etmek üzere anlaşırlar. Hazret-i İmam kasten
toplantıya bir saat kadar geç gelir. Gecikince, ateist, (Bakın imamınız
korktu gelemiyor) der, gelince de niye geç kaldın diye sorarlar. O da, (Kayık
yoktu. Irmaktan geçemedim, bir de baktım ki, ağaçtan kopan dallar
kendiliğinden bir kayık oluverdi, ben de binip geldim, ondan geciktim)
der. Ateist, gülmeye başlar, (Gördünüz mü nasıl yalan söylüyor, hiç
kendiliğinden, bir ustası olmadan kayık yapılır mı?) der. Hazret-i İmam
hemen taşı gediğine koyup, (Bre ateist, bir kayık bile ustasız kendiliğinden olamazsa, bu koca kâinat kendiliğinden nasıl var olur?) diyerek ateistle münazara bile etmeden galip gelir.
Sayıların sonu olmaz
Yine
bir ateist, (Allah var ise, başlangıcı olmadığı gibi, sonsuz da olamaz,
yani Allah ezeli ve ebedi değildir) der. Hazret-i İmam, 1�den önce sayı var mı? der. O da yok der. (Sayıları sonuna kadar say bakalım) der. O da, epey saydıktan sonra, bırakır. Hazret-i İmam, (Devam et, sonuna kadar say) der. Ateist, (Milyon, milyar, trilyon, katrilyon� Bunun sonu olmaz) deyince, Hazret-i İmam, (Sayıların bile 1�den öncesi ve sonu olmadığına göre, kâinatı yoktan yaratan ezeli ve ebedi olmaz mı?) der.
By_Çeri- Kurultay
- Mesaj Sayısı : 399
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 30/04/08
Kişi sayfası
Emsal Bar:
(100/100)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz